Üniversitemiz Bilim Tarihi Enstitüsü ile Türkiye Bilimler Akademisinin (TÜBA) iş birliği, İstanbul Teknik Üniversitesi, (İTÜ) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEKB) ve Fatih Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen "Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu" İTÜ Maçka Kampüsü'nde başladı.
Sempozyumun açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın yanı sıra, İstanbul Valisi Davut Gül, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr.Coşkun Yılmaz, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İpek Akın Karadayı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
UNESCO'nun vefatının 550’nci yıl dönümü olan 2024'ü "Ali Kuşçu Yılı" ilan etmesi vesilesiyle gerçekleştirilen sempozyumda, ünlü astronom, matematikçi ve bilim insanı Ali Kuşçu farklı yönleriyle ele alınıyor. Sempozyumun açılışında konuşan TYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Ali Kuşçu'nun Türk ve dünya tarihinin mümtaz bir şahsiyeti olduğunu belirten Yılmaz, onun Osmanlı ve İslam bilim tarihindeki farklı disiplinlerdeki etkisine dikkat çekti. Ayrıca, Kuşçu’nun ilim ve kültür hafızasının sempozyumun odak noktalarından biri olduğunu vurgulayarak, bilimsel ve insani açıdan değerlendirilmesinin önemine işaret etti ve Fatih Sultan Mehmet ile Uluğ Bey’i rahmet ve minnetle andı.
Sempozyumda bir konuşma gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik ise düzenlenen sempozyumla beraber Ali Kuşçu ve yaşadığı dönemin etraflıca ele alınacağını aktararak, "Kuşçu'yla birlikte tecessüm etmiş önemli bir ilim geleneğimiz var. Sormamız gereken soru, 8. asırdan başlayarak Endülüs'ten İran'a, Orta Asya'dan Hindistan'a kadar yayılan bu İslam ilim geleneğinin ortaya çıkmasını sağlayan unsurların neler olduğudur. Sadece Kuşçu'nun eserlerini değil, onu meydana getiren tarihi, siyasi ve kültürel arka plan üzerine dikkatlice düşünmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu da Kuşçu'nun ilmi etkinliği ve felsefi görüşlerinin tartışılmasının önemli bir ilmi faaliyet olduğunu dile getirdi. Fazlıoğlu, Kuşçu'nun mantıktan astronomiye kadar birçok bilim dalında çok önemli eserler verdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Ali Kuşçu'nun fikirleri, etkisi ve öğrencilerine bıraktığı düşünsel mirasın izlerini takip etmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra Kuşçu'yu meydana getiren tarihi bağlamın da dikkatlice araştırılması gerekiyor. Bu bağlamda vefatının 550. yılında birbirini tamamlayan etkinlikler düzenleyerek Kuşçu'nun mirasını anlamaya ve günümüze taşımaya çalışıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum"
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, bilim tarihi ve bilimin birlikte ele alınmasının zorluğuna dikkat çekerek, Ali Kuşçu’nun bilim dünyasındaki önemine vurgu yapmış ve geçmişteki bilim insanlarının mirasını korumanın büyük bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi ile UNESCO'nun desteğiyle düzenlenen etkinliklerin önemine değinerek, bu çalışmaların Türk bilim tarihine ve dünya bilimine katkı sağladığını belirtti
Sempozyumun Bağımsızlık Şiarı, Türkiye'nin Siyasi Bağımsızlığının da Güvencesi Programında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, milli teknoloji hamlesine değinerek, "Biliyoruz ki her medeniyetin kendine ait bilim hafızası ve bilim kültürü vardır. Bu anlayışla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Ali Kuşçu gibi medeniyet değerlerimizden ilham alarak, ülkemizin bilgi birikimini, çağımızın bilimsel ve teknolojik gereklilikleriyle buluşturmayı bir sorumluluk olarak addediyoruz. Bilimde ve teknolojide çağ atlamış bir Türkiye hedefiyle, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız bu ilhamla hareket ediyoruz. Bu toprakların mayasına, ruhuna ve bereketine güveniyoruz. Bilim ve teknolojide taşıdığımız 'bağımsızlık' şiarının, Türkiye'nin siyasi bağımsızlığının da güvencesi olduğuna inanıyoruz. Mazimizde olduğu gibi, bu coğrafyayı yeniden bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürmek için gayret ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, yediden yetmişe adeta toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz 'Millî Teknoloji Hamlesi' vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye'yi inşa ediyoruz. Bilimsel kapasitemizi artırırken, güçlü bir teknoloji geliştirme ve üretme yetkinliğini de inşa ediyoruz" dedi.